Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle ekoloji nedir diye sormam lazım. Ekolojiyi bana en iyi anlatan, sevgili David Mitchell'in kitabındaki bir paragraf, sıkça alıntılarım: " Rahimden mezara her birimiz birbirimize bağlıyız. Yaptığımız her iyilik ve her kötülükle geleceğimizi yeniden yaratırız." Okulda bana bilimin neden sonuç ilişkisi üzerine çalıştığını anlatmışlardı. Nitekim kendim mesleğimi de hayatı da deneyimledikçe, Fukuoka'nın da söylediği gibi gerçekte bir neden sonuç ilişkisi olmadığını gözlemledim. Bir bütünü neden sonuç ilişkisine indirgedikçe, parçalayıp böldükçe doğru değerlendirme yeteneğimizi de kaybediyoruz. İşin aslı Mitchelle'in söylediği gibi karmakarışık bir örüntü içinde varız. Velhasıl, bu kadar karmaşık bir gerçeklikte sadece ufak bir alana bakarak ahkam kesmek mümkün değil. Bugün örneğimi deriden, dermatolojiden değil de memleketimin korona ile ilişkisinden bahsederek açıklayacağım. Ben Zonguldaklıyım. Deniz kenarında güzel bir şehir. Kömür şehri, mütemadiyen kurum yağar. Refah seviyesi yüksek bir şehirdir. Dulu boldur çünkü adamlar erkenden göçerler, maden hayatlarından en az 15 sene çalar. Bunun dışında havası da hep kirlidir; termik santraller ve maden işletmeleri malum. Yeşili seviyordum da bu nedenle memleketime dönmedim. Koronanın ilk dalgasında otoritelerden sıklıkla "Büyükşehirler ve Zonguldak..." diye başlayan cümleler, kararlar duyduk. Sonra birtakım kınanası başka otoriterler Zonguldak'ta salgının ağır seyretmesini sağlık çalışanlarının beceriksizliğine bağladı. Ekolojik bir perspektifin ne işe yaradığı en aşikar buradan görülebilir. Zonguldakta yaşayan insanların akciğerleri, maden işçisi olmasalar bile iyi durumda değildir, hava kirliliğinden. Hatrı sayılır ölçüde de maden işçisi bulunur benim şehrimde. Bu nedenle akciğerleri etkileyen hastalıkların tamamı daha ağır seyreder, Covid'in ölümcül akciğer tutulumu ile daha ağır tablolara neden olmasının açıklaması da budur. Soluduğumuz hava, coğrafyamız, biyolojimizi etkiler. Öyle etkiler ki, her yediğimiz bahçemizden de olsa, hiç ilaç kullanmamış da olsak, hiç ek hastalığımız olmasa da böyle kırılgan bir hale geliriz. Covid ek hastalığı olmayanlarda ölümcül seyretmez diye bilirdik. Zonguldak'ta genç yaşta kaybettiğimiz, ek hastalığı olmayan bireyler oldu. Her birimiz birbirimize ve de çevremize bağlıyız. Bu bağ çok derin ve karmaşık. Etkileri güçlü. Ben kendi perspektifimle anlatmaya devam edeceğim. Dilerim, çevreniz ve bağlı olduklarınızla ilişkiniz daha dostane bir hale evrilir. Anlatımımın sihri size, bana, Dünya'mıza dokunur. Sağlıcakla!
Ekolojik Hekimlik Nedir?
Daha fazlasını okumak ister misiniz?
Bu özel yazıyı okumaya devam etmek için sifaokulu.org sitesine abone olun.